En son araştırmalara göre 124041 yılında Karamanda veya Sakarya yakınlarında Sivrihisarda doğduğu ve 1321 yılında yine o civarlarda öldüğü varsayılmıştır Çok sevilmesi ve herkesin ona sahip çıkmak istemesi sebebiyle Anadolunun birçok yerinde Yunusa ait mezar ID: 786399
Download The PPT/PDF document "Yunus Emre ve Tasavvuf" is the property of its rightful owner. Permission is granted to download and print the materials on this web site for personal, non-commercial use only, and to display it on your personal computer provided you do not modify the materials and that you retain all copyright notices contained in the materials. By downloading content from our website, you accept the terms of this agreement.
Slide1
Yunus Emre ve Tasavvuf
Slide2En son araştırmalara göre, 1240/41 yılında Karaman’da veya Sakarya yakınlarında Sivrihisar’da doğduğu ve 1321 yılında yine o civarlarda öldüğü varsayılmıştır.
Çok sevilmesi ve herkesin ona sahip çıkmak istemesi sebebiyle Anadolu’nun birçok yerinde Yunus’a ait mezarlar gösterilir.
Anadolu’nun Haçlı Seferleri ve Moğol istilaları yaşadığı, iç isyanlarla çalkalandığı, açlıktan kırıldığı bir dönemde doğmuş ve böyle maddi – manevi yokluk, karışıklık dönemlerinde yaşamıştır. Toplumun o düzensiz haline başkaldırmayı ve hem kendisini hem etrafını bunalımdan kurtarmayı Tasavvuf felsefesiyle ve şiirleriyle başarmıştır.Yunus Emre kimdir?
Slide3Baştan ayağa değin, Haktır ki seni tutmuş
Haktan ayrı ne vardır, kalma guman(şüphe) içinde ***
Kâlû
belâ söylenmeden, tertip-düzen eylenmeden
Hakk’dan
ayrı değil idim, ol ulu dîvândayıdım.Yaşadığı ve yaşattığı inanç sistemi; Kuran’ın özüne ulaşarak, tek olan gerçeğin (Allah) sırlarını keşfetme ilmi olan tasavvuf ve Vahdet-i Vücuttur.
Yunus Emre
Slide4«Ey dostunu düşman tutan
Gıybet yalan söz söyleme Bunda gammazlık eyleyen Onda yeri dar olur»
***
«Gelin tanış
olalım İş kolayın tutalım Sevelim sevilelim Dünya kimseye kalmaz»
***
«Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil»Yunus'un düşünce dünyasında olay, kişisel bağlamda inanma ve ibadet etmeyle sınırlı değildir. O, ahlakî ilkelerin de davranışa dönüşmesi gerektiğini savunur.
Yunus Emre’nin Tasavvuf Anlayışı
Slide5"Âşık mı derim ben ona, Tanrı'nın
Uçmağın seve Uçmak(cennet) hod(aslında) bir tuzaktır, eblehler
(akılsız)
cânın tutmağa
. Tutulmadı Yunus cânı, geçti Tamu'dan Uçmağı Yola düşüp Dost'a gider, ol aslına uyakmağa»
Yunus’un din anlayışı, şeiratın din anlayışından farklıdır. Ona göre şeriat menfaate dayalıdır ve sadece öte dünyada cennete ulaştırmayı amaçlar.
Yunus Emre
Slide6«
Bu tılsımı bağlayan
Türlü dilde söyleyen Yere göğe sığmayan Sığmış bu can içinde.
Çok
aradım özledim
Yeri
gökü aradım Çok aradım bulmadım Buldum insan içinde.»Yunus aradığı hakikati Allah’ın tecellisi olan insanda bulmuştur.
Slide7«Gevher seven gönüller yüzbin yol eder ise
Hakk’tan nasip olmasa, nasip olası değil.»
İnsanın Tanrı yolundaki yolculuğu kendi kendine olmaz, önce Allah’ın ona bazı şeyleri nasip etmesi gerekir. Yunus Emre
Slide8«
Dervişlik olaydı taç ile hırka,
Biz dahi alırdık otuza kırka»Yunus; cübbe,sarık ve hırkayı dervişliğin şartı olarak görmez. Onun tasavvufunda asıl derviş kalbini derviş eyleyen kimsedir.
Yunus Emre
Slide9Yunus Emre hakkında rivayetler
Slide10Gel Gör Beni
Gönlüm
düştü bu sevdayaGel gör beni aşk neylediBaşımı verdim kavgayaGel gör beni aşk neylediBen yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne
âkilim
ne dîvaneGel gör beni aşk neylediMecnun oluben yürürümDostu düşümde görürüm
Uyanır melul(üzgün)
olurumGel gör beni aşk neylediAşkın beni mest eylediAldı
gönlüm hasteylediÖldürmeğe kast eyledi
Gel gör beni aşk neyledi
Gah eserim yeller gibi
Gah tozarım yollar gibi
Gah akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akan sulayın çağlarım
Dertli yüreğim dağlarım
Yarim için ben ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Benzim sarı, gözlerim yaş
Bağrım pare, ciğerim baş
Halden bilen dertli kardaş
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus
bîçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinden avareyim
Gel gör beni aşk
neyledi
Yunus Emre
Slide11Gel gör beni aşk neyledi -
Ethnic BAND
https://www.youtube.com/watch?v=7jR1JWQwqNoYunus Emre
Slide12Acep şu yerde var m'ola?
Şöyle garip bencileyin.
Bağrı başlı, gözü yaşlı,Şöyle garip bencileyin.Gezdim Rum ile Şam'ı,Yukarı illeri kamu.
Çok istedim bulamadım,
Şöyle garip bencileyin.
Kimseler garip olmasın,
Hasret oduna yanmasın.Hocam kimseler duymasın,Şöyle garip bencileyin.
Söyler dilim, ağlar gözüm,Gariplere göynür özüm.
Meğer ki gökte yıldızım,
Şöyle garip bencileyin.
Nice bu dert ile yanam,
Ecel ere bir gün ölem.
Meğer ki
sinimde
(mezar)
bulam,
Şöyle garip bencileyin.
Bir garip ölmüş diyeler,
Üç günden sonra duyalar,
Soğuk su ile
yuyalar
(yıkamak)
,
Şöyle garip bencileyin.
Hey Emre'm, Yunus
bîçare
,
Bulunmaz derdine çare.Var imdi gez şardan şara(şehir),Şöyle garip bencileyin.Yunus Emre
Yunus Emre’de Gurbet Teması
Slide13«
Ten fânidir can ölmez gidenler geri gelmez
Ölür ise ten ölür canlar ölesi değil»«Bir dost ile dost olayımCanımı feda kılayım
Ölmezden evvel öleyim
Dünya bâki kalmaz bana»
Yunus Emre’de Ölüm Teması
Slide14Işksuz âdem dünyada belli bilin ki yoktur
Her biri bir nesneye sevgisi var âşıkdur
***Kimi avret oğlan sever kimi mülk ü hânumân severKim sermaye dükkân sever bu dünya halden haledür
Yunus Emre’de Aşk
Slide15Hak çalabım hak çalabım
Sencileyin yok çalabım
Günahlıyım yarlığagıl Ey rahmeti çok çalabım Ben eydürem kim ey gani Nedir bu derdin dermanı Zinhar esirgeme beni
Aşk oduna yak çalabım
Gel
kogil beni yanayım Baştan başa uşanayım O sevdiğin Muhammed'e Olayım çırak Çalabım
Ne yoksul-u baylardasın
Ne köşk-ü saraylardasın
Girdin miskinler gönlüne
Edindin durak çalabım Kullar senin sen kulların
Günahları çok bunların
Uçmağına sal bunları
Binsinler Burak çalabım
Ne ilmim var ne taatim
Ne gücüm var ne kuvvetim
Meğer senin inayetin
Kıla yüzüm ak çalabım
Yunus Emre
Yunus Emre’de Allah Sevgisi
Slide16UNESCO, 1991 yılını Yunus Emre’nin doğumunun 750. senesi sebebiyle sevgi yılı ilan etmiştir.
Hayatımızda Yunus Emre
Slide17Hayatımızda Yunus Emre
Slide18Gölpınarlı, A. (1992). Yunus Emre ve Tasavvuf. İstanbul: İnkılâp Kitabevi.
Başgöz, İ. (1999). Yunus Emre. İstanbul: Çağdaş Yayıncılık.Araz, N. (1974). İstanbul: Oya Matbaası.
Kaynaklar: