1 Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi 2 Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik 3 Ticaret Becerisi 4 Erişilebilirlik ŞEHİRLERİN GELECEĞİ Akıllı ve esnek altyapı ve kent hizmetleri planlama tasarım dağıtım ve işletimi için yenilikçi ID: 788261
Download The PPT/PDF document "ŞEHİRLERİN REKABET KRİTERLERİ" is the property of its rightful owner. Permission is granted to download and print the materials on this web site for personal, non-commercial use only, and to display it on your personal computer provided you do not modify the materials and that you retain all copyright notices contained in the materials. By downloading content from our website, you accept the terms of this agreement.
Slide1
ŞEHİRLERİN REKABET KRİTERLERİ
1- Beşeri Sermaye ve Yaşam
Kalitesi
2- Markalaşma Becerisi ve
Yenilikçilik
3- Ticaret
Becerisi
4-
Erişilebilirlik
Slide2ŞEHİRLERİN
GELECEĞİ
Akıllı
ve esnek altyapı ve kent hizmetleri planlama, tasarım, dağıtım ve işletimi için yenilikçi
teknolojiler
Hızlı şehirleşmeden
ve
dijital devriminden
ortaya çıkan yeni iş modelleri ve
fırsatları
Akıllı şehirler gerekli
olan yeni şehir düzenleme ve yönetişim modelleri
Kentsel
altyapı ve hizmetleri kalkınma ile birlikte sunmak için yeni finansal araçlar ve yatırım
modelleri
Şehir nüfusunun sivil
katılımı ve sosyal içermeyi benimseyen yeni katılım modelleri
Slide3Slide4Slide5Slide6Slide7Slide8Slide9SEPET KUR
(0.5 ABD Doları+0.5 Avro)
TCMB uzmanlarının hesaplamaları, TL'nin dolar-
euro
sepet kura her yüzde 10'luk değer kaybının, 2 yıllık bir birikimle, enflasyonu 1,7 puan arttırdığını gösteriyor. TL 2015'de yüzde 12.5, 2016'da yüzde 11, 2017'de ise yüzde 20 değer kaybetmiş. Enflasyon bu kadar yüksek seyrederken,
TCMB'nın
sıkı para politikası, TL'nin değer kazanmasıyla da, enflasyonla mücadeleye destek oluyor. Sepet kurun gerilemesi için, döviz üzerindeki para politikası basıncının devam etmesi gerekiyor. Kasım ayına kadar TCMB'nin faiz indirmesi konusunda acele edilmemeli.
Slide10Slide11Yılın 2. çeyreğinde, yüzde 6 büyüyen Çin ve yüzde 5.7 büyüyen Hindistan'dan sonra, Endonezya ile birlikte, G-20 ülkeleri arasında 3. en yüksek büyüme oranını yakalayan ülke Türkiye oldu. Euro Bölgesi'nin ortalama büyümesinin ancak yüzde 2.3, ABD'nin yüzde 2.2, Almanya'nın 2.1, İngiltere'nin 1.8, Fransa'nın ise 1.7 olabildiği bir küresel ekonomik ortamda, Türkiye, Slovenya,
Estonya
ve Romanya'dan sonra en yüksek büyümeyi başaran 4. ülke oldu. 2017'nin ilk yarısında, Yüzde 5.1'lik büyümenin 2.3 puanı net ihracattan, 1 puanı Kredi Garanti Fonu'nun piyasada sağladığı canlılıktan, geri kalanı da inşaat ağırlıklı yatırımlar ve tüketim harcamalarından geldi. Ekonomistlerin 2017 yılının bütünü için büyüme beklentilerinin ortalaması ise yüzde 4.6'ya yükseldi. 2017 yılı büyüme tahminlerinde en yüksek tahmin yüzde 5.7, en düşük tahmin ise yüzde 4. Temmuz ayında, bir önceki yıla göre sanayi üretim artış oranının yüzde 14.5 olması, şimdiden 3. çeyrekte de yüzde 7 ile 8 arası büyümeye işaret ediyor.
JPMorgan
, Morgan
Stanley
ve
Nomura
da büyüme beklentilerini yukarı yönlü revize ettiler.
Slide12Slide13Slide14Slide15Slide16Slide17Slide18Slide19Slide20Slide21Slide22Slide23Slide24Slide25Slide26